28 Aralık 2008 Pazar

2009 Yılı Aşım Sezonu müracaatlarının kabulüne başlandı

T.J.K. Karacabey Pansiyon Hara, İzmit/Merkez, Adana/Seyhan, İzmir/Torbalı,Trakya/Silivri Aşım İstasyonlarında ve Mahmudiye Aşım İstasyonunda/Şanlıurfa Pansiyon Harasında 2009 Yılı aşım sezonu için müracaatların kabulü, 29 Aralık 2008 Pazartesi günü başlayıp, 12 Ocak 2009 Pazartesi günü saat 17.00’de sona erecektir.

İngiliz aygırları görmek için lütfen tıklayınız

Arap aygırları görmek için lütfen tıklayınız
--------------
İngiliz aygırlarda en yüksek aşım ücretleri 8.000 YTL ile Victory Gallop ve Royal Abjar'ın olurken , Arap aygırlarımızda ise 7.000 YTL ile Haberbatur ve 5.000 YTL ile Odinhan ve Rikardo'nun gözüküyor ...... Yine sıfat adetlerine bakıldıgında Araplar aygırlarımızda 2000 YTL aşım ücretli Bolkar'ın 75 sıfat adeti gozukurken , İngiliz aygırlarımızda ise en yuksek sıfat adetlerının Mountain Cat (6.000 YTL) - 80 , Okawango (5.000 YTL) - 80 , Sports Hero (3.500 YTL) - 80 ve Scream To Scream , Always A Classic,Islambol (2.000 YTL)- 80 ..'da olduğu gözüküyor...

10 Aralık 2008 Çarşamba

2008 YILI ARAP AYGIRLARIMIZIN İSTATİSTİK VE KAZANÇ LİSTESİ















Haberbatur'un vermiş olduğu kosan yavrularının sayısının çokluğu hemen göze çarpıyor. Zaten bu istatistiği de dogal olarak onu kazanc sıralamasında ılk sıraya cıkarmıs durumda.Lider tayı Kafkaslı olan Caş ise yuzdeye vurulunca oldukca verımlı bır donem gecırmıs.Yalaz'ın koşan yavrularının hepsi yarıs kazanmayı basarırken , Şövalye özellikle Hayatım ıle ıyı bır ıstatıstık yakaladı. Onumuzdekı donemlerde kazanan yavru sayısının daha da artacagına ınanıyorum..

8 Aralık 2008 Pazartesi

DİYARBAKIR'A TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK HİPODROMU !

Geçtiğimiz gün Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Türkiye Jokey Kulübü tarafından Diyarbakır'da açılacak Diyarbakır Hipodromu'nun tanıtım toplantısı yapıldı. İlk önce haberimize bakalım ... Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 'Eskilere benzemeyelim, eskiler gibi olmayalım ve bizi eskilere benzetmesinler, seçim öncesinde temel atıyorlar' dedirtmemek için bu tür projelerin tanıtımını salonlarda yaptıklarını söyledi. Doping kontrol binası, netice padoğu, eyerleme yerleri, kır kahvesi ve nalbanthane gibi yerlerin bulunacağı hipodrom, yaklaşık 50 kişiye de istihdam alanı oluşturacak. Slayt gösterimiyle başlayan toplantıda konuşan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 'Eskilere benzemeyelim, eskiler gibi olmayalım ve bizi eskilere benzetmesinler' diye seçim öncesinde temel atmadıklarını belirterek, "Bu tür projeleri salonlarda Diyarbakırlılar'a tanıtıyoruz. Bu proje, beni en çok heyecanlandıran bir projedir. Çok asil davranışları ve çok soylu karakterleri, küheylan ata benzetirler. Bunu Diyarbakırlılar da bilir. Bu proje yaklaşık 10 milyon YTL altyapı gerektiriyor. Bunun parası da ayrıldı. Bu proje bin 500 hektarlık alanda yapılacak. Bütün işlemleri tamamlandı" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Vali Yardımcısı Ahmet Aydın ise '' Diyarbakır'ın misyon ve vizyonu açısından çok büyük bir yatırımdır. Markalaşması açısından çok önemli bir hizmet. Diyarbakır Valiliği Hizmet Vakfı Başkanlığınca yapılıyor. Aynı zamanda müteahhitliğini yapıyoruz. Hipodromun yapıldığı yer daha önce meraydı. Bu nedenle köylülerle bir sıkıntı vardı. Tabi Hizmet Vakfı olduğu için köylüler destek verdi. Hipodrom Diyarbakır'ın imajını olumlu etkileyecek. Bittiği taktirde burada 250 kişi çalışacak. 500 at yetiştirici olacak. Önemli bir istihdam yaratacak. Diyarbakır için yeni bir piknik alanı olacak. Aynı zamanda ekonomik katkı sağlayacak. Sınırları içerisinde bulunduğu belediyeye yaklaşık 2.5 milyon YTL gelir ve eğlence vergisi şeklinde katkısı olacak.'' Aydın, Diyarbakır'ın gün geçtikçe çok güzel şeylerle anılacağını, kentin güzelliklere layık olduğunu anlatarak, yatırım yapan insanlarda tedirginlik olduğunu, ancak gelip gördükleri zaman öyle olmadığını fark ettiklerini kaydetti.
İlk önce Mehdi Eker'in Diyarbakırlı olduğunu ve bu yuzden bu projeye buyuk onem verdıgını belırteyım. Bir ilimize daha hipodrom yapılması kuşkusuz atçılık açısından gayet güzel bir olay (istihdam yaratması acısından da guzel bır olay,tabı halk arasında neden fabrıka degıl de hıpodrom yapılıyor seslerı de var) ancak eleştirim hipodrom yapımına verılen onemın diğer bazı hassas konularda gosterılmedıgı yonunde. Örnegın yıne dogu ıllerımızdekı Elazığ-Şanlıurfa Hipodromu'ndaki koşuların ve atların kalitesinin oldukça düşük olması . Bunun dışında İstanbul dahil bir çok hipodromumuzda at sahiplerinin ahır müracaatlarında zorluklarla karşılaşması...Bunun gibi sayılabılecek bir çok önemli eksiğimiz var. Sadece bır kac ornek vermek ıstedım. Bu tür yatırımların yapılmadan önce ilk olarak bu sorunlara ağırlık verılmesı gerekmekte...

7 Aralık 2008 Pazar

PRENSES YURT DIŞINDA BİR AYGIRA ÇEKİLECEK

Geçtiğimiz hafta başlayan Tattersalls satışlarında satış katalogunda yer alıp bir anlamda tanıtımını yapan Ribella için Taşbeklerin düşüncesi bu satışlarda kısrağın katalogda yer alıp tanıtımını gerçekleştirmekmiş. Yakın bir zamanda Ribella yurt dışındaki bir aygıra çekime gidecek ancak bunun hangi aygır konusu olacağı netleşmemiş durumda.. Önümüzdeki haftalar bu konuda yeni gelişmeler olacaktır..

30 Kasım 2008 Pazar

ENGİN YALÇIN YENİDEN PİSTLERE DÖNÜYOR

Yarış camiasının sevilen jokeylerinden Engin Yalçın son senelerde fazla at binmemeye, aralıklarla at binmeye başlamıştı. 2007 yılının başlarından sonra bir süre ortalarda gözükmeyen Yalçın sene sonu yine idmanlarına hız verip at binmeye başlamıştı. Bu sezon ise en son Mayıs ayında Semper Fei'ye binmiş ve o koşuda birinci gelmişlerdi. O tarihten itibaren at binmeyen Engin Yalçın için acaba pistlerden tamamen uzaklaştı mı sorusu akla gelıyordu. Ancak Engin Yalçın şu sıralar yeniden form tutma çabalarında ve pistlere geri dönüş yapacak. Senelerdir efendiliğiyle tanıdığımız Engin Yalçın genç meslektaşlarına da örnek olacak karakteriyle sürekli pistlerde görmek istediğimiz bir jokey..

23 Kasım 2008 Pazar

GEÇMİŞ OLSUN İZBATUR

Baran D.Cemiloğlu''nun sahibi olduğu antrenör İlhan Kapusız tarafından antrene edilen İZBATUR (Albatur-Balam) isimli safkan 16 Kasım Pazar günü koşmuş olduğu İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda koşulan Açık GR-1 Veliefendi Koşusu sonrası arızalanmıştır. Pazar günü koşulan Açık Gr.1 Veliefendi Koşusunda AYABAKAN son 600’de sakatlanarak yarışı bırakmıştı.Atın ilgilileri ve tüm yarışseverleri derinden etkileyen ve hatta seyisini göz yaşları içerisinde kalan Sezonun en iyi Arap atlarından AYABAKAN’ın koşu içerinde yaşadığı bu talihsiz olayın sıcaklığı henüz geçmemişken bir başka şampiyon , İZBATUR (Albatur-Balam)'un yapılan muayanesinde ön ayaklarından sakatlandığı ve sezonu kapattığı belirtildi.

Geçmiş olsun Şampiyon

20 Kasım 2008 Perşembe

AYABAKAN'IN TALİHSİZLİĞİ

Bugün Veliefendi Hipodromu'nda koşulan ve İzbatur'un kazanıp Kafkaslı'nın ikinci kaldığı 2800 metre mesafeli Veliefendi Koşusu'nda kendisinden çok şeyler beklenen safkan Ayabakan ne yazıkki yarış içerisinde talihsizlik yaşayarak sorun gösterdi. Ayabakan'ın tıpkı Maracaibo da olduğu gibi sağ dizinin kırıldığını söyleyeyim. Sonuçta Ayabakan ameliyat olacak ve bu ameliyattan sonraki gelişime göre karar verilecek. Ayabakan tekrar pistlerde koşmayacak olsa bile O'nu izlemek bızler ıcın gercekten buyuk zevkti. Daha kotusu olabılırdı dıyerek birazda olsa kendımızı avutmaktan baska yapacak bir şey yok ...

17 Kasım 2008 Pazartesi

Şirinyer'de Tehlike Devam Ediyor !







Bugün tekrar izledim içim cız etti yine ... 06 Kasım Perşembe günü İzmir Şirinyer Hipodromu'nda yapılan 3 yaşlı İngilizler'e ait son koşuda Almighty İ.Soyad , Kızılcalı F.Avcı ve Action Man da Mehmet Kaya ile son viraj dönülürken atlarıyla beraber devrilmişlerdi. Koşuyu tekrar izlediğimizde atların devrilmelerinde herhangi bir faul,temas ya da jokey hatası olmadığı gözüküyor. Sebep yine ne yazıkki Şirinyer Hipodromu'nun sezon başından beri çeşitli kazalara sebep olan çim pistinin o tehlikeli son virajı. Bariyer dibine yakın düşen Mehmet Kaya dikkat ederseniz düştükten sonra arkadan gelen bir atın altında kalmamak için kendini tekrardan bir hamleyle bariyer dibine doğru atıyor.Yetkililerin pistin özellikle bu bölümüne bir çözüm bulması gerekiyor,devrilen atların hepsi son virajda kayarak devrildiler. Bir çok deneyimsiz binicinin de İzmir'de at bindiğini düşünürsek tehlike daha da büyüyor. Üzerine bir de bu kazalar at veya jokeylerimizin hayatına mal olunca gercekten cok ama çok üzücü oluyor .

Yarışın Videosu :

http://www.tjk.org/Tjk.Public.Web_v2/Content/Visual.aspx?v=08110628.wmv&tarih=06/11/2008&popUp=1&l=1

12 Kasım 2008 Çarşamba

RİBELLA TATTERSALLS'DA..









Görkemli bir jübile ile pistlere ve yarışseverlere veda eden Ribella , Aralık ayı Tattersalls satışları için kataloglardaki yerini almış durumda. Bakalım 1 Aralık'ta gerçekleşecek satışlarda Ribella ne kadar fiyata alıcı bulacak , merakla bekliyoruz..

http://www.tattersalls.com/cat/decem...08decmares.pdf

http://www.tattersalls.com/cat/december/mares/2008/1726.pdf

10 Kasım 2008 Pazartesi

RAHAT UYU ATAM !!!










Ruhun şad olsun Atam ... Devrimlerinin bekçisiyiz...
MUKADDER ÖLDÜ









Grup koşu kazanma başarıları da bulunan kalite kısrak Mukadder (Demirkır - Mebruke.73), damızlığa gönderildiği çiftlikte ölmüş.. Resimdeki fotosu 2007 yılı Anneler Günü Koşusu'nu İlkbahar'ın önünde kazandığı koşudan.Bu koşu aynı zamanda kazandığı son grup koşu oluyordu.Bu koşudan sonra bir de Ankara'da ağır kilo ile kazandığı başarılı bir koşusu vardı.63 kilo ile Ankara'da kazandığı son yarış :

http://www.tjk.org/Tjk.Public.Web_v2/Content/Visual.aspx?v=07051337.wmv&popUp=1&l=1#Sahip

Yarış hayatı boyunca her zaman istikrarlı koşan kısrağın çiftlik yaşamının da verimli olacağını düşünüyordum.Yavrularını görememek üzücü.Musa Demir ile beraber adeta eküri olarak akıllarımızda her zaman kalacak Mukadder..

8 Kasım 2008 Cumartesi

MIDSHIPMAN Dubai Yolcusu












Amerikan basınında yazılanlara göre Breeders Cup Juvenile galibi Midshipman, Dubai’nin Nad El Sheba Hipodromu’nda koşulacak olan yarışlara hazırlanıyor. Amerika’da idmanda bulunan tay Darley’in sahibi olduğu bir safkan ve Dubai koşuları için Saeed Bir Suroor’a teslim edilmiş durumda. Unbridled’s Song yavrusu tay dört kez katıldığı koşulardan üçünü kazanmıştır.Kış sezonunda Dubai’de koşacak olan safkanın daha sonra Amerika’ya dönüp Kentucky Derby’i koşması planlanıyor. Amerika’da Bob Baffert tarafından antrene edilen tay Dubai’de UAE 2000 Guineas ve UAE Derby’de start alacak.

7 Kasım 2008 Cuma

Keeneland Satışları




A.B.D'de devam Keeneland satışlarında atçılarımız da alımlar yapmış. Serdal Adalı ve Evrem Tortum adına alınan isimler var.. Satışlar Pazartesi günü başlamıştı.
http://www.keeneland.com/default.aspx

Satışların ilk iki gününde Serdal Adalı'nın dört safkan aldığı gözüküyor.Şu linkte satıs sonuçlarının tamamının listesi mevcut ,bu linkte Serdal Adalı'nın aldığı tayları aşağıda belirttiğim numaralara bakarak bulabilirsiniz:
http://apps.keeneland.com/data/session.asp?SaleID=200903&Session=1

0048 nolu tay 2008 doğumlu dişi isimsiz bir tay.Annesi Hello Lucky'nin ilk yavrusu.Babasının 291 yavrusunun 116'sı yarış kazanmış,bunların 23'ü açık yarış kazanmış.

0180 nolu safkan Silent Bull ise Rahy'den gebe 2001 doğumlu bir kısrak.Kısrak yarış yaşamında 2 koşu kazanmış.

0192 nolu Soothsay isimli kısrak, Lemon Drop Kid'den gebe 2003 doğumlu bir safkan.Yarış yaşamı boyunca 3 koşu kazanmış.Grup I Del Mar Oaks'ta üçüncü olmuş.

0426 nolu safkan ise 2008 doğumlu erkek bir tay.Annesi Nappelon Amerika'Daki Ginger Punch'un da annesi.Ginger Punch ,Grup I Breeders Cup Distaff galibi.

Satışların devam ettiği Çarşamba ve Perşembe günlerinde ise yine Serdal Adalı'ya ait bir alım gözüküyor.Bunun dışında Evrem Tortum da iki alım yapmış. Şu linklerden Çarşamba ve Perşembe günü gerçekleşen satış sonuçları görülebilir :

http://apps.keeneland.com/data/session.asp?SaleID=200903&Session=3
http://apps.keeneland.com/data/session.asp?SaleID=200903&Session=4

1006 DB/BR.M. Conveyor's Angel - Evren Tortum 57,000 - Hill 'n' Dale Sales Agency, Agent

1007 DB/BR.F. Stormy Atlantic -- Conveyor's Angel - Evren Tortum 22,000 - Hill 'n' Dale Sales Agency, Agent

1202 DB/BR.M. Provocative Touch - Serdal Adali 90,000 - Brookdale Sales, Agent

1006 nolu Conveyor's Angel bu sene Stormy Atlantic'ten yavru vermiş bir kısrak.Fusaichi Pegasus'tan gebe.

1007 nolu safkan ise Conveyor's Angel'in az önce belirttiğim Stormy Atlantic'ten olan yavrusu.

1202 nolu Serdal Adalı tarafından alınan safkan ise yarış yaşamında 94.251$ kazanç yapmış.Safkanın ilk gebeliği ve karnındaki tayın babası ise Songandaprayer.
Musa Demir'e geçmiş olsun









Dün Ankara 75. Yıl Hipodromu'nda altılı dışı koşuda 3 yaşlı Araplar'ın maiden koşusunda Devhan'a binen Musa Demir izlediğimiz gibi starttan çıktıktan kısa bir süre sonra atından kötü bir şekilde düşmüştü. Bayındır Hastanesi'ne kaldırılmış ve bel kemiğinin üç yerden kırıldığı anlaşılmış ..

Yarışın Videosu

http://www.tjk.org/Tjk.Public.Web_v2/Content/Visual.aspx?v=08110652.wmv&tarih=06/11/2008&popUp=1&l=1
Hasılat ve Altınkan İsimli Atlar Öldü












05 Kasım Çarşamba günü Bursa Osmangazi Hipodramu'nda bulunan Yusuf Bikeç Ekürisine ait Altınkan (Aşkar.1-Çiçek.60) isimli Arap atı rahatsızlanarak ölmüştür.

Altınkan'ın Bursa'da kazandığı son yarış - 26.09.2008

http://www.tjk.org/Tjk.Public.Web_v2/Content/Visual.aspx?v=08092649.wmv&popUp=1&l=1#Sahip

Aynı gün Aloş Yıldırım ekürisinin Sabah çalışması esnasında jokeyini düşürerek kaçan Hasılat (Piccolo-Fontenoy) isimli İngiliz atı Ahırlar bölgesinde 37.Blokta bulunan Tuvalet kapısına çarparak hayatını kaybetmiştir.

Hasılat'ın Bursa'da kazandığı son yarış - 07.07.2008

http://www.tjk.org/Tjk.Public.Web_v2/Content/Visual.aspx?v=08070742.wmv&popUp=1&l=1#Sahip

5 Kasım 2008 Çarşamba

CUMHURİYET KUPASI AYABAKAN'IN









Merakla ve heyecanla beklenen 2008 yılı Cumhuriyet Kupası Koşusu’nu Şihis Şimşek’in sahibi olduğu Ayabakan jokeyi Halis Karataş ile 1.46.96’lık derece yaparak kazandı. 1600 metre çim pistteki koşuda Kafkaslı ikinci, İzbatur üçüncü ve Yücelay ise dördüncü oldu. Ayabakan sahibine yetiştiricilik ve kaydiyelerle birlikte 792.000 YTL ikramiye kazandırdı.

Ayabakan beklenilenin aksine pek mücadeleye girmeden kazandı koşuyu ve artık kendini her yönüyle kanıtladı diyebiliriz. Hatay ve Enternasyonal Malazgirt Koşuları'ndan sonra bu büyük koşuyu da kazanarak ismini şimdiden şampiyonlar arasına yazdırdı. Kafkaslı 3.kez katıldığı Cumhuriyet Koşusu'nu yine kazanma başarısı gösteremezken büyük ve derbi diye nitelenen koşularda sevenlerini hayal kırıklığına uğratmaya devam etti. İzbatur, yarışa çok iyi başlayamayınca başarısız olacağının sinyallerini vermişti. O da son metrelerdeki ataklarıyla Kafkaslı'nın ardındaki yerini aldı. Yine de önümüzdeki büyük koşularda bu safkanların günlerinde olduklarında birbirlerini geçebileceklerine inanıyorum. Seneye Turbo'nun da katılımıyla bu mücadele iyice kızışacak. Bu yarışla rakiplerinden bir adım öne çıkan Ayabakan ile Turbo karşılaşması şimdiden yarışseverler arasında konuşulmaya ve merakla beklenmeye başladı bile..

3 Kasım 2008 Pazartesi

Amerika Fasig - Tipton 2008 Kasım Ayı Satışları








Fasig-Tipton Kasım ayı satışlarında Belmont Stakes’i kazanan Better Than Honour, 14 milyon dolar bedelle el değiştirmiş.. Breeders Cup Juvenile Fillies’ı kazanan 2 yaşlı dişi tay Stardom Bound ise 5.7 milyon dolarla en pahalı ikinci at olmuş satışlarda.. Ödenen rakamlar gerçekten çok büyük,bu da Amerika'da atçılığın nasıl bir endüstri haline geldiğini gösteriyor olsa gerek.. Belmont'u kazanan dişi yavrusu Rags To Riches bir A.P.Indy kızı ve bu aygırdan vereceği erkek bir tay zaten rahatlıkla 5 ila 10 milyon dolar arası bir fiyat ile alıcı bulacaktır. Dolayısıyla bu rakamlarda yavruları satılacak bir kısrağa da boş olmasına rağmen bu parayı veriyorlar..

http://www.fasigtipton.com/index.html

Satış sonuçlarının listesine şu linkten bakabilirsiniz :

http://www.fasigtipton.com/results/2008/results110208.asp
Big Brown'un aşım bedeli $65,000








Kentucky Derby ve Preakness Stakes gibi önemli koşuları kazanmış safkan Big Brown'ın aşım bedeli Three Chimney Farm tarafından $65,000 olarak açıklandı. Geçtiğimiz günlerde yapılan Breeders Cup haftası oncesi sabah idmanında sakatlanan ve koşu hayatını kapatan safkanı bu yüzden tekrar izleme şansımız olmamıştı. Big Brow;, Kentucky Derby ve Preakness Stakes ardından çıktığı Belmont Stakes'i kazanmış olsaydı Triple Crown yapmayı başarmış bir safkan olarakta tarihe adını yazdıracaktı ancak o koşuda da şanssız bir sorun yaşadığı için başarılı olamamış ve Triple Crown şansını kaçırmıştı.Big Brown, dünya sıralamasında en yüksek ilk üç puanlı at arasında yer alıyordu.. Big Brown'un Belmont Stakes'de yaşadığı şanssızlık ve koşudaki başarısızlığı özellikle Amerika'da sanırım uzun yıllar unutulmayacak.Zira o gün Amerika'da at yarışlarına ilgi duyan hemen herkesin kalbi Big Brown ile beraberdi.Koşu neticesi yarışseverler arasında büyük hayal kırıklığına sebebiyet vermiş ve açılan anketlerde bir daha Triple Crown'a yaklaşabilecek bir atı görebilmek için uzun seneler beklenmesi gerektiği sonucu çıkmıştı.

1 Kasım 2008 Cumartesi

BEKLENEN KOŞU ... CUMHURİYET KOŞUSU










Sene başından beri konuştuğumuz,arkadaşlar arası belki de saatlerce üzerine konuştuğumuz Cumhuriyet Koşusu geldi çattı. Bu seneki Cumhuriyet Koşusu eski günlerdeki heyecanı verecek gözüküyor. Ne de olsa Ayabakan - İzbatur - Kafkaslı ilk kez bir arada..
Ayabakan için sürekli karşılaştırıldığı isimlere karşı üstün olduğunu ispatlamak için güzel bir şans. Enternasyonalde Kafkaslı'yı yanına bıle yaklastırmadıktan sonra burada bu kez Kafkaslı ve İzbatur ile başbaşa koşacak. Bu sefer İzbatur da var. Koşuyu kazanırsa artık akılda kalan sorulara da cevap vermiş olacak..
Kafkaslı'nın bu koşuya 3. katılışı. Son dönemlerde ''şampiyon'' diye nitelenen safkanlar bu koşuyu kazanmayı başarmış isimler. Bir Yavuzhan , bir Özgünhan,bir Odin bu önemli ve derbi diye nitelendirdiğimiz koşuyu kazanıp şampiyonluğunu ispat etmiş isimler. Dediğimiz gibi Kafkaslı iki kez bu koşuya katıldı ve birinde Şilan'a , diğerinde bu koşuda yine rakibi olacak İzbatur'a geçildi. Bu sefer de kazanamazsa açıkcası 3 kez Cumhuriyet'e katılıpta bırını kazanamayan şampiyon diye nitelenen bir safkan için artık nitelememi yarıştan sonra yaparım. Bu arada Kafkaslı'nın kazanamadıgı ıkı Cumhuriyet Kupası'nda da kupayı alan isim Karataş idi ve bugün Karataş Ayabakan'ın üzerinde olacak,kazanırsa Cumhuriyet Kupası'nı 3 sene üstüste kazanmış olacak. Kafkaslı için de İzbatur'dan gecen senenın rövanşını, enternasyonalde çok gerisinde kaldığı Ayabakan'a karşı ise farklı bir sonuç alabilmesi için güzel bir şans.
İzbatur , koşan atlar içerisinde bu koşuyu kazanmış tek safkan. Gecen sene Halis Karataş idaresinde Dayıbey'ın onunde ve Kafkaslı'yı 3.lükte bırakarak bu önemli koşuyu kazanmıştı. Bu sene inişli çıkışlı bir grafik gösterdi.Özellikle üstüste koştuğu kum koşuları safkanı biraz bıktırmış gözüktü. Ancak son haftalarda toparlandığını gördük.Özellikle Yücelay'ı potoda avladığı yarıştaki son sprintiyle kendini bulduğunu gösterdi ve uyum sağladığı jokeyine de kavuştu diyebiliriz. Mehmet Kaya ile 5 yarışta 4 birincilikleri var,tek başarısız yarışları da Al Dahma'nın kazandığı enternasyonal koşu. İzbatur için ise son senelerde sadece Odin ve Yavuzhan gibi şampiyonların başardığı bu koşuyu ardarda iki kez kazanabilmesi ve adını yarışçılık tarihine altın harflerle yazdırabilmesi açısından önemli bir fırsat.
Koşunun kalabalık olmaması,az çok gidişatının tahmin edilebilmesi herkesin istediği taktiği uygulayabilmesi açısından kolaylık sağlayacak. Bütün safkanlar eşit koşullarda ve artık hiçbirinin bahanesi yok :) İyi olan ve hakeden kazanacak , bize de uzun süredir bahsettiğimiz ve beklediğimiz Ayabakan-Kafkaslı-İzbatur üçlüsünün bir arada koşacağı bu koşuyu keyifle ve heyecanla izlemek düşecek..

31 Ekim 2008 Cuma

KISA KISA...

- Omiya ( Sri Pekan - Galliano ) isimli 2 yaşlı İngiliz tayı Hakan El tarafından satın alınıp el değiştirmiş. Omiya'nın henüz start almadığını belirtelim.

- Gülerce ekürisine ait başarılı İngiliz safkan Buteur ( Marlin - Darlin Clementine ) idmanlara yeniden başladı. Buteur son startını Ağustos'un ilk haftasında almıştı. Bugün iç sahada yaptığı çalışma ile yeniden form tutma çabası içine girmiş durumda.

- Vural Çakım'a ait kalite safkan Mummys Love ( Strike The Gold - Colosse ) Adana sezonu yaklaşırken uzun bir aradan sonra tekrar idmanlara başlamış durumda. Son startını Temmuz ayında almış ve o tarihten itibaren idman pistinde görülmemişti.

- Adalı ekürisi Adana' ya yeni sezon için 11 safkanı erkenden göndermiş durumda. Bunların içinde Gündüz Abi, Shukosh, Anauchka ve 2 yaşlı tayları mevcut.

30 Ekim 2008 Perşembe

GÜLE GÜLE PRENSES









Türk yarışçılık tarihine damga vuran safkanlardan Ribella, jubilesini yaparak yarış hayatını noktaladı. 29 Ekim Çarşamba günü düzenlenen törende Ribella ile özdeşleşen jokeyler Halis Karataş ve Selim Kaya da törende yerini aldı.

Sadece yurt içinde değil yurt dışındaki başarılarıyla da övündüğümüz bir kısraktı Ribella. İlk defa bir safkan için bu şekilde bir jübile töreni düzenlendi. Bu törenin gerçekleşmesinde büyük emeği geçen Taşbek ekürisini de tebrik etmek lazım. Seni özleyeceğiz prenses...
MIDNIGHT LUTE EMEKLİ OLDU










Geçtiğimiz yılı Breeders Cup Sprint galibi olarak kapatan Midnight Lute bu yıl da aynı koşuyu bir kez daha kazanmayı başarmıştı. Cumartesi günü yapılan Amerika koşularında son kez izlediğimiz safkan herhalde aşım sezonunun gözdeleri arasında olacaktır. Real Quiet — Candytuft orijinli kalite safkan Hill’n Dale Farm’da aşım yapacakmış. 20.000$ bedelle aşım yapması planlanıyor.Cumartesi günü kazandığı yarışta da 1200 metrelik mesafede yarışı sonuncu takip etmiş,düzlüğe yakın vites arttırmıştı.1.07'lik derece de gercekten cok ıyı bır derece idi. İşte o koşunun videosu :

http://www.tjk.org/Tjk.Public.Web_v2/Content/Visual.aspx?v=081025327.wmv&tarih=25/10/2008&popUp=1&l=1

28 Ekim 2008 Salı

MARACAIBO İDMANLARA BAŞLIYOR









Atman Ekürisi’nin kalite safkanı Maracaibo ( Manila - Calandra ) yeniden çalışmalarına start veriyor. Son olarak Erkek Tay Deneme Koşusu’nda rakiplerini oldukça başarılı bir koşudan sonra geride bırakan Maracaibo, daha sonrakı gunlerde arıza gosterıp tedavıye alınmıştı. Bır daha pistlere döner mi dönmez mi dıye konuştuğumuz Maracaibo bu süreci başarıyla atlattı ve kalite safkan yavaş yavaş hazırlıklarına start verme aşamasına geldi. Yarışçılığımız ve yarışseverler adına güzel bir haber..

25 Ekim 2008 Cumartesi

Asi Çalışmalara Başladı : Sezonun başarılı 2 yaşlı taylarından biri olan Asi sorun gösterince geriye alınmıştı. Ali Sölpük'ün sahibi olduğu Sun Music yavrusu Asi 09.10 tarihindeki 25.5 HR işiyle çalışmalarına tekrardan start verdi.


Tekirhan İdmanlara Başladı : Akyel - 11.Rode orijinli Erkan Yüksel'in sahip olduğu seri safkan Tekirhan da ara verdiği idmanlarına tekrardan start verdi. Safkan son startını 25 Haziran tarihinde almıştı.


20 Eylül 2008 Cumartesi

İsimleriyle Hafızalara Kazınan Bahtsız Safkanlar !

Bazı atlar isimlerinden dolayı unutulmayan atlar kategorisine girmişlerdir.Yaratıcılıkta sınır tanımayan at sahiplerimizin kimi, spikerlerin korkulu rüyası olan , kimisi de yüzlerde tebessüme neden olan atlarına koydukları o meşhur isimlerden bir kaçı :

Vefasız Alem
Bibidibabidibu (yazarken bile zorlanıyorum;spikerin yaşayacağı zor anları düşünün : Son 200 metreye giriyoruz, dışardan bibidibabidibu geliyor, bibidibabidibu koptu geliyor ve Tostos Turan ile Bibidibabidibu beraberce finish çizgisini geçiyorlar , kimin birinci olduğuna varış hakemleri karar verecek :)
Tostos Turan
Sigortacı Tuncay
Biliyormusunuz Kim
Milyoner Burhan
Cihan Yandı Lütfiye
Onurlu Hodidik
Saat Kaç
Süslü İhsan
Kızın Adı Yok
Çöpsüz Üzüm
Uçakkaçtı
Konsolos Ali
İlhan Eraslan
Yavaş Ol Kaptan
Adı Bende Saklı
Eczacı Adnan
Bombacı Suat
Yakarım Bilirsin ...

10 Haziran 2008 Salı

Sermet Altındağ ile keyifli bir sohbet ...

Yeni nesil binicilerimiz arasında başarılarıyla ön plana çıkan Sermet Altındağ 31 Mayıs 2008 Cumartesi İzmir yarışları öncesi Şirinyer Hipodromu'nun yolunu tutmadan önce sorularımı tüm içtenliğiyle cevapladı ..

V.K : Sermet ilk olarak bize biraz kendinden bahsedermisin ?
S.A : 1987 doğumluyum.Kırklareli - Lüleburgazlıyım . At yarışı
camiasına girdikten sonra İstanbul'a taşındık.Ailem İstanbul'da yaşıyor,bu sezon İzmir'de at bindiğim için ben İzmir'de kalıyorum.TJK apranti okulunda 2002-2003 yılları arasında eğitim gördükten sonra Avustralya'da eğitimime devam ettim.Mesleğimin yanında şu anda dışarıdan da öğrenimime devam etmekteyim..

V.K : Atlarla ilk tanışman nasıl oldu ? Jokey olmaya nasıl karar verdin ?
S.A : Aslında çok ilginç,film gibi uzun bir hikayesi var..Kısaca anlatmam gerekirse atçılığa,at yarışlarına bizim yörede pek ilgi yoktu , dolayısıyla benim de çok fazla bir ilgim yoktu..Her şey bir gazete ilanı ile başladı diyebilirim.TJK'nın apranti okulu için vermiş olduğu gazete ilanına rastlamam sonucu gelişti her şey..Ve apranti okulu,Avustralya derken bugünlere geldik ve kendimi yarış camiasının içinde buldum..

V.K : At yarışı camiasında kendine örnek aldığın,stilini beğendiğin jokeyler kimlerdir?
S.A : Öncelikle genç bir binici olarak yetenekli ve tecrübeli jokeylerimizin her birinden bir şeyler aldığımı söyleyebilirim.Türkiye'de gerçekten çok yetenekli ve kaliteli jokeylerimiz var..İsim söylemem gerekirse öncelikle tabiki Halis Karataş.Karataş yarış zekası cok yuksek,yarışın gidişatını önceden kestirebilen bir jokey.Bu yönden kendisini çok beğendiğimi söyleyebilirim.Onun dışında Barış Kurdu'nun biniş stilini çok başarılı buluyorum.Sermet Altındağ-menajeri Hakan Demirci

V.K : İlk yarış heyecanını yaşadığın ve ilk birinciliğini tattığın safkanlar kimlerdi ? İlk yarışını kazandıktan sonra neler hissettin?
S.A : İlk startımı 2004 yılı Mayıs ayında Kaşgar isimli safkanla almıştım,maiden bir yarıştı,yarış içerisinde şanssızlık yaşamamız sonucu yarışı kendi halimizde bitirmiştik.İlk birinciliğimi ise 3.yarışımda almayı başarmıştım.Hedohan isimli Arap atı ile 2400 metre mesafede uzak farkla kazanmayı başarmıştık.Yarışı kazandıktan sonra o an sanki bir rüyadaydım,o müthiş anın tarifi gerçekten mümkün değil ..

V.K : En iyi hangi safkanla bütünleştiğini düşünüyorsun ?
S.A : Şu an için Kuyumciyan ekürisine ait Fersoy ile oldukça uyumlu olduğumuzu söyleyebilirim.Normalde yarış içerisinde idaresi çok zor olan bir safkan ancak aramızdaki uyum üst düzeyde diyebilirim..

V.K : Türkiye'de atçılık sektörünü nasıl değerlendiriyorsun ? Atçılığımızın gelişiminde en önemli sorunlar ve eksikler nelerdir ? Yurtdışı ile karşılaştırdığımızda hangi seviyedeyiz?
S.A : İlk olarak şunu söyleyebilirim..Türkiye atçılık konusunda diğer bir çok ülkeye oranla geri kalmamış,onlardan aşağı kalmamış durumda.Geçmiş dönemlere baktığımızda sektörün sürekli ileriye gittiğini ve gelişmekte olduğunu görebiliyoruz.Tabi bazı konularda da geç kalındığını düşünüyorum.Örneğin,gece yarışlarının düzenlenmesi geç kalınmış fakat yarışçılığımız için oldukça önemli bir olay..Yurtdışına baktığımızda ise dünyanın her yerinden gelen atların yarıştığı Dubai gibi sektörde oldukça ileriye gitmiş bölgeler olduğunu görüyoruz.

V.K : İzmir'de yakın zamanda grup koşu olan Hasan Tahsin Koşusu'nda at binen bir jokey olarak Çetin ve koşu ile ilgili düşüncelerin nelerdir?Yarışı kazanan Çetin'i yarış öncesi geçebileceğinizi düşünüyor muydunuz?
S.A : Kendini ispatlamış Çetin, Kafkaslı gibi üst düzey atların koştuğu bir koşuda at binmek herşeyden önce gurur verici bir olaydı benim için.Açıkçası Çetin'i geçebileceğimize inanmıyorduk,ikincilik bizim için başarılı bir sonuç olacaktı,yarışı Çetin'in kazanacağını bekliyorduk ve öyle de oldu.Çetin bu atların içerisinde gerçekten olağanüstü bir at,her zaman başarılı olmayı bilmiş bir isim.O günkü yarıştan 3.lükle ayrılarak başarılı olduğumuzu düşünüyorum,sonuçta Kafkaslı gibi bir atı da geride bırakmayı başardık..

V.K : Her jokeyin mutlaka yarış içerisinde verdiği yanlış kararlardan ya da verilen taktiği yanlış uygulamasından dolayı kaybettiği yarışlar vardır.Bu şekilde kaybedipte unutamadığınız bir koşu var mı ?
S.A : Aklıma gelen ilk koşu 2006 yılında İstanbul'da olan bir koşudan..O gün koşunun önemli favorilerinden olan Gladyatör isimli ata biniyordum.At form durumu,idmanları ile o gün geçilmez duruyordu,hepimiz de kazanacağına inanıyorduk.Yarış apranti koşusu idi.Ata fazla güvenilmesinden dolayı da oldukça stresliydim.O gün yarış içerisinde atıma çok güvenmemden dolayı yarışı kaybettim.Atçılık tabiri ile söylemem gerekirse atı fazla tutunca at boğuldu ve tabela dışı kaldık.O gün çok daha başarılı bir sonuç almalıydım diye düşünüyorum..

V.K : Yine merak edilen ve çoğu kişi tarafından eleştirilen bir durum var : Bir apranti ya da çok fazla şans bulamayan bir jokey bir at yakalayıp onun tüm çalıştırmalarını yapıyor ve peşpeşe yarışlar kazanıyor,atın başarısı ortaya çıkınca da sahiplerince açık koşulara veya KV koşulara kaydediliyor.Ancak bu koşularda at sahipleri atın o binicisinden vazgeçerek isim yapmış jokeylerden birisini tercih ediyor ve koşuya o şekilde giriyor.Bu durum sizin de başınıza geldi mi , bu konu hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyoruz?
S.A : Tabiki benim de başıma sıklıkla gelen durumlardan birisi.İlk aklıma gelen olay olarak Kastar ekürisine ait Arala isimli safkan ile yaşadığım durumu örnek verebilirim.5-6 ay kadar once Arala'nın idmanlarını yaptırıyordum.Arala oldukça kaliteli bir at ve buyuk yarışlar kazanmasını bekliyorduk bu hazırlık sürecinde.Daha sonra Arala ile ilk yarışımı beklediğimiz gibi rahat bir şekilde kazandık.Ancak bu süreç içerisinde Çin-Macau'da at binmem konusunda bana bir teklif geldi.Dünyanın bir çok yerınden gelen ve seçilen başarılı binicilerin toplandığı bir yarış olacaktı.Ben de bu teklifi ülkemi temsil etmek ve bayrağımızı başarıyla taşımak için tereddütsüz kabul ettim ve Macau'ya gittim.(Macau'da da yarış içerisinde talihsizlik oldu ve bindiğim atın ayağı kırıldı ne yazıkki)Bu zaman zarfında da Arala benden alınıp başka bir biniciye verildi ve daha sonra üstüste 3 yarış kazanmayı başardı..Alttan gelen yeni nesil biniciler için tabiki olumsuz bir durum bu.Her sene sayısız binici geliyor ve ancak 5-10 tanesi başarılı olabiliyor.Genç binicilerin tecrübe kazanmaları ve kendilerine güvenmeleri için mutlaka daha fazla şans bulması gerekiyor..

V.K : Yarışseverler arasında kaçak at diye tabir ettiğimiz önde tempo koyan atlara binmeyi daha çok sevdiğiniz gibi bir izlenim var,gerçekten öyle mi?Kaçarak bir yarışı bitirmeye çalışmanın zorlukları nelerdir?
S.A : Aslında benim için öyle bir durum yok , yani kaçak atlar kadar sprinter atları da binmeyi seviyorum.Daha çok bu stile uygun atlara deklare olmamdan,biraz da öyle denk gelmesinden dolayı böyle bir izlenim oluşmuş olabilir.Yarışı kaçarak bitirmenin zorlukları oldukça fazla.Bir yandan atınızın temposunu sürekli kontrol altında tutmalısınız,nefesini ayarlamak durumundasınız diğer yandan da gerideki bütün atların rakibiniz olduğunu bilerek onları kollamak zorundasınız.Bu yüzden kaçak atlara binmenin kesinlikle daha zor olduğunu söyleyebilirim.Bu stildeki atlara fazla binmemden dolayı bu konuda oldukça tecrübe sahibi olduğumu da belirtmek isterim.

V.K : Yarış içerisinde veya yarış öncesi o koşuya nasıl motive oluyorsun?Eskiye oranla biraz kilo aldığın doğru mu?
S.A : Yarış öncesi ve yarış sırasında her şeyi unuturum ve sadece koşuya konsantre olurum.Kaybettiğim yarıştan sonra da asla moralimi bozmam ve koşacağım diğer koşulara aynı moral motivasyon ile çıkarım.Eskiye oranla kilo aldığım doğru.Bazı talihsizlikler sonucu 1-2 ay yatak istirahati aldığım süreç bıraz kilomu etkıledı,formumu her zaman korumaya dikkat ediyorum.Şu anda 53.5-54 kg arasında gidip geliyorum.

V.K : Büyük favorileri getiremeyen jokeyler hangi psikolojide oluyorlar,futbolcular gibi bir söylemle önümüzdeki yarışlara bakacağız düşüncesindemi oluyorlar?Geçen sezona kıyasla bu seneki performansınızı nasıl buluyorsun?Formda binicilerden etkilenme durumu oluyor mu?Yeni nesil binicilerimizden beğendiğin isimler var mı?S.A : Çok güzel tanımlamışsınız aynen öyle oluyor,yarışı kaybeden jokey onundekı diğer yarışı düşünmeye baslar.Mutlaka moral bozukluğu olur ama profesyonellıkte bunu en aza indirgemek zorundasınızdır.Her jokeyin formsuz ya da şanssız dönemleri olabiliyor.Geçmişe ve şu anki performansıma,yarış istatistiklerime baktığım zaman başarılı olduğumu ve iyi bir yerde olduğumu düşünüyorum.Yeni nesilden İzmir'de Sinan Özen başarılı gidiyor.Henuz 18 yasında,ancak boyu bende uzun durumda,boyunun daha fazla uzaması bıraz etkıleyebılır kendısıni.

V.K : Gerek forumumuzda kendi aramızda olsun gerekse de dışarıda bir çok yarışseverin düşündüğü ortak bi nokta var : Nerede o eski atlar,yarışlar..Eski ve yeni nesil atları kıyasladığında hangi dönemi daha üstün görüyorsun?Geçmişteki atlardan hangilerini beğeniyordun?
S.A : Eski dönemden gerek görüğüm gerekse de bize anlatılan gercekten cok karakterlı ve kalıtelı atlar vardı.Yasım ıtıbarıyle yakın zamandan Araplar'da tabıkı Yavuzhan gerceği vardı.Koşularını hıc bır zaman uzak farklarla kazanmamış,baş-burun farkıyla kazanmış inanılmaz karakterli bir attı.Onun dışında Haberbatur,Grand Ekinoks gibi bır cok kalıtelı at geldı geçti..İngilizer'de Dubai'de de başarılı olmuş Win River Win ; Araplar'da ise Yavuzhan benim için ayrı yerlerdeler.Sermet Altındağ , Macau'da Taipa Hipodromunda düzenlenen 12. "Macau Apprentice Jockey Invitation Races"de ülkemizi temsil ederken ..

V.K: Peki yeni nesil atlardan beğendiklerin ?
S.A : Araplar'dan Çetin,Kafkaslı,İzbatur,Ayabakan ; İngilizler'den Sabırlı,Ribella son dönemlerde gelmiş en iyi isimler diyebilirim.Bunun dışında 3 yaşlı Araplar'dan yarış hayatına çok iyi bir giriş yapan Turbo isimli atı oldukça beğeniyorum ve geleceği de parlak gözüküyor.Bunun dışında geçenlerde İzmir'de bindiğim ve yarışı kazandığım Serhatım isimli safkan da gercekten kabılıyetlı bır at.O gun bu kadar ıyı koşup,oldukca rahat kazanacagımızı beklemıyorduk,bizim için de sürpriz oldu.Bu sekılde kosmaya devam ederse basarılı yarıslarını ızlemeye devam ederız.

V.K : Zaman zaman yarışseverlerce fazla favori gösterilmeyen safkanları birinci getirmeyi başarıyorsun.Bunun yakın örneği İzmir'de Tanay ile yaşandı.Bu başarından dolayı öncelikle seni tebrik ediyoruz.Binicilik yaşamında kazandığın ilk yarışın dışında hangi yarışı kazandığında büyük keyif aldın?
S.A : Öncelikle teşekkür ediyorum.Bindiğim atlara yarış içerisinde en iyi şekilde binmeye çalışıyorum,yarışseverleri de mutlu ediyorsam ne mutlu bana.İzmir'de Armen ile kazandığım bir kupalı koşu vardı,o koşuyu kazanmaktan büyük keyif almıştım.Bunun dışında yine Armen ile Grup III bir koşuda 2006 senesi içerisinde Akındayım'a geçilip ikinci kaldığım bir koşu vardı,mesafenin en iyi atlarından biri olan Akındayım'a geçilmemize rağmen o koşudan da büyük keyif aldığımı söyleyebilirim.Bu arada lafı geçmişken Armen ile ilgili de yarışseverlere aktarmak istediğim bir konu var.Popular Demand,Grand Ekinoks gibi atları geçmeyi başaran bu safkanın gerçekten çok farklı ve özel bir yönü var:Starttan çıkmasıyla beraber nefesini tutar ve yarış bittikten sonra nefesini bırakır,kısacası tek nefeste yarış koşan,kazanan değerli bir safkan Armen.

V.K : Çok isteyipte şimdiye kadar binemediğin safkanlar kimler ?
S.A : Şu an İzmir'de at bindiğim için güncel bir cevap vereyim.My Guest'e binmek istiyorum,şimdiye kadar kısmet olmadı.Aynı ekürinin Serhatım isimli atıyla yakın zamanda kazanmam My Guest'e binme şansımı biraz daha arttırdı.Onun dışında tabiki İstanbul'da start alan bir çok kaliteli at var ama özellikle Sabırlı ve Ribella'ya binmeyi isterim..

V.K : Genelde İzmir'de at biniyorsun.Yarışseverler seni İstanbul ve diğer illerde de zaman zaman da olsa görmek istiyor.İzmir'de devam mı edeceksin?
S.A : Şimdilik aldığımız karar bu yönde.Farklı illerde at binmeye çok sıcak bakmıyorum şu an itibariyle.Ağırlıklı olarak İzmir'de devam edeceğiz.Ancak tabiki ilerleyen zamanlarda İstanbul ve Bursa pistlerinde de daha fazla at binme düşüncem var.Ankara'ya ise cok sıcak bakmıyorum.Şu ana kadar Ankara'da üç kere at bindim.Birinde Alpino isimli atla yıkıldım,ikinci yarışımda bindiğim at yarış içerisinde saptı,diğerinde ise eyerin demirinin kopması sonucu başarısız oldum.Ankara bu yönden pek şanslı gelmedi bana diye düşünüyorum.O yüzden Ankara'yı biraz daha geri planda düşünüyorum.

V.K : Yarış içerisinde unutamadığın anılarından şu an aklına gelen varsa anlatabilirmisin?
S.A : Şu an aklıma gelen iki yarış var.Birisi İzmir'de 1400 metre mesafeli bir yarışta Mermer'e biniyordum.Pek şansı tanınmıyordu,mesafe de kendisine kısa gözüküyordu.Yarışa girerken en azından nefes açması düşüncesi ile başladık yarışa.Yarışı da 100-150 metre geriden takip ediyorduk,fark oldukça açılmıştı.Ancak son düzlükte atımı bıraz dısarıya aldım ve teşviğime cevap verdıgını gorunce tesvıgımı arttırdım ve oldukca kısa mesafede guzel bır sprınt ıle kazanarak imkansızı başardık diyebilirm.Birde unutamadığım Elmasbıke'ye bindiğim ve son 150-200 metrede elimden kamçıyı düşürdüğüm bir yarış var unutmadığım..

V.K : At yarışıyla ilgili-ilgisiz birine jokey ismi sorsak ilk alacağımız isim büyük ihtimal Halis Karataş oluyor.Karataş'ı farklı kılan özellikler neler sizce?Bunun dışında kendini geliştirmek ya da formunu korumak için neler yapıyorsun?
S.A : Halis Karataş gercekten cok özel bır jokey.Az önce de bahsettiğim gibi Karataş'ın en büyük özelliği yarışı iyi okuyabilmesi.Yarışın nasıl gidebileceğini kestirmek için iyi bir yarış zekanızın olması gerekiyor.Bu özelliklerinin yanında yarış tecrübesi ve soğukkanlılığı da onu başarıya götürüyor.Düşünün hemen hemen bindiği her at yarışseverlerce favori gösteriliyor,bunun stresini,sorumluluğunu taşıyabilmekte ayrı bir olay..Kendimi geliştirmek adına her şeyden önce düzenli spor yapıyorum,yediğime-içtiğime dikkat ediyorum,formumu korumaya gayret gösteriyorum.Bunun dışında her yarıştan mutlaka kendime dersler çıkarırım.

V.K : Bir günün nasıl geçiyor,yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz , boş vakitlerinde neler yapıyorsun?
S.A : Her sabah 05:30'da idman başlar,ortalama olarak 09:00'da idman biter.Ondan sonra hafif bir kahvaltı yapar ve 2 saat kadar uyurum.Kalan vakitlerimi spor yaparak,müzik dinleyerek ya da yüzme gibi aktivitelerde bulunarak değerlendirmeye çalışıyorum.

V.K : Atlarla sürekli iç içesiniz,atlar nasıl varlıklar?
S.A : Atlar gerçekten cok hisli ve duygusal varlıklar , her sabah idmanlarını yaptırdığım atlarla kenter yaparken mutlaka konuşurum,aranızda zamanla bir bağ oluşuyor,gerçekten çok özel varlıklar atlar..

V.K : Yarış öncesinde bir uğurun ya da yaptığın bir şey varmıdır?
S.A : Yarışa başlamadan önce mutlaka besmele çeker yarışa öyle başlarım.Sonuçta yaptığımız iş gerçekten çok tehlikeli..

V.K : Ülkemizdeki yarışseverlerin at yarışlarına bakış açısını nasıl değerlendiriyorsun?
S.A : Diğer spor dallarında olduğu gibi yarışseverlerimiz de gerçekten çok fanatikler.Bu biraz da Türk insanının yapısında olan bir şey.Bunun yanında yarışseverlerimizin bilmesini istediğim bir şey daha var.Jokey olsun,apranti olsun,at sahibi olsun kimse bir yarışta kayba koşmaz.Çünkü bir atın sırtından antrenörü,jokeyi,seyisi,ilaççısı,nalbantı bu kişilerin ailesi kısacası onlarca-yüzlerce kişi geçimini sağlıyor.

V.K : Yarışseverlerimizde merak ediyordur hangi takımı tutuyorsun?
S.A : Futbolla yakından ilgiliyim ve sıkı bir Fenerbahçe taraftarıyım..
V.K : Bir Fenerbahçeli olarak seni tebrik ediyorum :)Samimi cevapların için sana teşekkür ediyor ve bu röportajın sana uğur getirmesini diliyorum..